Malum bu hafta sonu hepinizin bildiği üzere tüm yurdu karlı ve sert rüzgarlı bir hava etkisi altına aldı. Yarı yıl tatiline giren çocuklar için mutluluk verici bir olay olmakla birlikte, benim gibi böylesine karlı, buzlu, tipi şeklinde rüzgarlı bir havada dışarı çıkmayı tercih etmeyen/üşenen ve sıcak bir ortamda olduğuna, elinin altında bir sürü imkan bulunduğuna şükredenlerin olduğuna da eminim.
Peki bir yazılımcı olarak böyle bir günde neler yapılabilir? Gerekli malzemelerimizin başında elbetteki sağlam bir internet bağlantısı olmasında yarar var. Ancak tüm vaktimizi internette geçireceğimizi de söylemiyorum elbette. Buna ilaveten çay, kahve gibi bilimum içeçeklerimiz de varsa eğer süper. Deymeyin keyfimize...
Sizde güne benim gibi son okuduğunuz kitaba devam etmek isteyerek başlayabilirsiniz. İşlerin yoğunluğundan uzun zaman önce tedarik ettiğim ama bir türlü bitiremediğim sevgili Randy Pausch' un Son Konuşma isimli kitabı örneğin...Gerçekten Çocukluk Hayallerinizi Gerçekleştirmek ile ilgili olan bu kitabın büyük çoğunluğunu okumuştum ama kalanını tamamlamak için bu hava süper bir fırsat oluşturmuştu. Odanın camını iyice açıp içeriye dolan bembeyaz parlak ışık ve etraftaki derin sessizlik, kitap okumak için iyi bir neden sunuyordu. Henüz aranızda bu kitabı okumamış olanlar var ise mutlak suretle tedarik etmelerini şiddetle öneririm. Hayata bakış açınızın gerçekten değişeceğine emin olabilirsiniz. Kitabın kalan kısmınıda tamamladıktan sonra yüzümdeki mutluluğun bir kaç dakika gitmediğini çok iyi hatırlıyorum.
Peki ya sonra. Biraz bilgisayarın başına geçip internetten yararlanarak çevrede olan biteni takip etmek gerekebilir. Dünyadan ve yurdumuzdan ana haber başlıklarına bakılır. Özellikle ve ağırlıklı olarak haftanın ilk iş gününde hava durumunun nasıl olacağı öğrenilerek işe gitmek için uygun güzergah ve vasıtalar seçilir, yetkililerin uyarılarına kulak verilir. Sonrasında belki günün anlam ve önemine dair Windows 7 masa üstümüz için bir sürü duvar kağıdı resmine bakılabilir. Bu konuda sıkça kullandığım ve sayısız duvar kağıdını indirdiğim bir site var. Örneğin duruma uygun olarak snow, snowman veya tezat olarak sea, sundown gibi kelimeleri aratıp sonuçlarına bakabilirsiniz. Tamamen serbest üyelik gerektiren sitede, kullanmak istediğiniz resimler için lisans bilgileri de yer almakta ve çoğu serbest kullanıma açık. Tabi en iyi olanları için belirli bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Şimdi de beki biraz müzik dinlenebilir. Ses kalitesi iyi olan MP3 çalarınız ile orjinal olarak satın aldığınız lisanslı Müzik CD' nizden MP3 çalarınıza aktardığınız bir albüm pekala dinlenebilir. Örneğin NedirTv?com adına hazırladığım pek çok görsel derste(Screencast) giriş kısmında çaldırdığım intro' ları içeren ve çok sevdiğim ünlü gitarist Joe Satriani' ninde dahil olduğu Chikenfoot grubunun ilk albümü. Zaten bir albümü baştan sona dinlemek size gün için gerekli enerjiyi verecektir diye düşünüyorum. Tabi müzik dinleme olayına bilgisayarınız başındayken de devam edebilirsiniz. Ancak müziği dinlerken bilgisayar ekranına değil, dışarıdaki karlı manzaraya bakmak ve derin düşüncelerde yol almak daha güzel olabilir.
Bilgisayar başındayken çok sık yaptığım ve hatta iş yerine geldiğimde her sabah düzenli olarak icre ettiğim işlerden biriside takip ettiğim internet günlüklerine(blog) eklenen yeni girdileri okumaktır. Burada yardımcı bir programdan faydalanabilirsiniz. Örneğin ben müzik eşliğinde FeedReader programını kullanarak feedreader.opml (19,77 kb) dosyasındaki OPML içeriğinde yer alan günlükleri takip ederim. Bu tip feed okuma programları sayesinde takip ettiğiniz pek çok alan ile ilişkili bilgilere gazete okuyormuşçasına ulaşabilirsiniz.
Önemli bir kaç günlük girdisi mutlaka dikkatinizi çekecektir. Eğer yetmiyorsa her zaman takip ettiğiniz bir yazılım kitabı baş ucunuzda olmalıdır. Böyle karlı bir hafta sonu için sizi çok fazla sıkmayacak, kalın olmayan, anlatımı düşünce yapınıza uygun bir kitabın tercih edilmesinde yarar vardır. Şahsen ben bu hafta sonu The Art of Unit Testing with Examples in .NET isimli kitabı tercih ettim. Bildiğiniz üzere test, yazılım geliştirme süreçlerinde çok önemli bir yere sahip. Geliştirdiğimiz ürünün 0 hata ile çıkmasından, geliştirme süreci için belirtilen sürelere uyulabilmesine kadar pek çok noktada test tekniklerinin uygulanışına rastlamaktayız. Hatta Test Driven Development isimli bir geliştirme süreci dahi bulunmakta. Ancak işin ana fikri her zaman için fonksiyonel birimlerin testiye başlanmasında yatıyor. Bu 320 sayfalık kitapta basit birim testi geliştirilmesinden, mock nesnelerin kullanımına kadar pek çok bilgi yer almakta. En azından bir bölümünü okuyup bilgisayar başında test etmekte yarar var.
E birazda sosyalleşmek lazım. Tabi interaktif dünyada yaşayan biz yazılımcılar için sosyalleşme genellikle Facebook veya Twitter gibi alanlar anlamına geliyor. Bu şekilde davranabileceğimiz gibi, bir kaç kat giyinip bize en yakın AVM sinemasına gidebilir ve Avatar' ı seyretmeye çalışabiliriz. Ama ben 70' lin ortasında doğmuş ve 80' li yıllarda çocukluğunu geçirmiş birisi olarak Avatar' a gidinceye kadar herkesin önce bir Star Wars serisini tamamlamasını öneririm. Bu nedenle dışarı çıkıp Avatar' a gitmektense, CNBC-E de bugün saat 22:00' da başlayacak olan efsaneye kadar StarWars sitesinde gezinmeyi ve bunu yaparken de Soundtrack albümünü dinlemeyi tercih ederim.
Belki de tamamen yanlış düşüncelere bürünmüş bir yol içerisindeyimdir. Belki de yavaş yavaş Dark Side' a geçiyorumdur. O yüzden tüm bunları bir kenara bırakıp kardan adam yapmayı da tercih edebileceğinizin farkındasınızdır. Belki yandaki resimdeki kadar etkili bir kardam adam olmayacaktır yaptığınız ama mahallenin küçükleri ile geçireceğiniz ve sizi çocukluğunuza götürecek o eşsiz dakikaların değeri de paha biçilemezdir.