Yazılımcı için İşsizlik

Merhaba Arkadaşlar,

Üniversiteden yeni mezun veya bitirmekte olan ve kariyerinde bilgisayar yazılım teknolojileri üzerine ilerlemek isteyen pek çok genç arkadaşımız için en büyük kabuslardan birisi de iş bulmaktır. Ne yazık ki global kriz, ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ve daha pek çok nedenden ötürü ilk kaygımız "doğru işi bulmak" yerine, "bir iş bulabilmek" olmaktadır. Hatta çoğu zaman herhangibir iş bulmak kadar kötümser bir senaryo da söz konusu olabilir ki ben bu yazımızda bu konuya değinmeyi düşünmüyorum. Şu andan itibaren yazılım alanında ilerlemek istediğimiz konusunda hem fikir olduğumuzu ve buna göre bir iş bulma kaygısını taşıdığımızı düşünerek ilerlememiz daha doğru olacaktır.

Matematik Mühendisliği mezunu bir birey olarak ispatlara hayatımın büyük bir bölümünü adamış olsam da, her zaman için istatistiki verilerin gerçek hayat problemlerinin çözümünde önemli rol aldığını düşünmüşümdür. Amerikalıların spor organizasyonlarını seyredenler (Özellikle benim gibi NBA maçlarını takip edenler) olur olmadık istatistik veriler yayınladıklarını bilirler. Örneğin "Takımının geriden gelerek öne geçtiği bölümlerde, bench' ten gelen oyunculardan boyalı bölgeden yaptığı iki sayılık atışlarda en yüksek başarı yüzdesi gösteren power forward' lerin bir sezonluk veya o an oynanamakta olan maç için anlık  istatistiki verisini almak" gibi...

Aslında Amerikalılar bu tip istatistikleri çıkartmakta çok ta haksız sayılmazlar. Çünkü meseleyi kavrayabilmenin en iyi yollarından birisi sayısal değerlere dayanan istatistiki verileri incelemekle mümkün olacaktır. Bu şekilde yanlış veya doğru giden pek çok faktörü görme ve tedbir alma şansı bulunmaktadır.

İtiraf etmeliyim ki MBA Yüksek Lisans projemi verdiğim dönemden bu yana yıllardır istatistik verileri incelememiştim. Özellikle o zamanki kaynaklara kolayca ulaşma sıkıntısı göz önüne alındığında Google gibi arama motorlarının ve istatistiki rapor sağlayan veri ambarlarının ne kadar önemli olduklarını bir kere daha görmüş oldum. Şu an için sizlere çok detaylı istatistik veri sunmayacağım. Ancak basit bir istatistiğinde durumumuzu görmek açısından önemli bir etken olacağı kanısındayım. Bu amaçla Türkiye İstatistik Kurumundan aldığım son bir kaç yılın işsizlik verilerini incelediğimi ve aşağıdaki grafikte görülen tablonun oluştuğunu söyleyebilirim.

Not : Türkiye İstatistik Kurumunun diğer istatistikleri için http://www.tuik.gov.tr

Buna göre örneğin 2009 yılında Yüksek Öğrenim gören her 100 kişiden 12,1' i (ki biz buna iyimser olarak 12 kişi diyebiliriz) işsizdir. Bu aslında çok yüksek bir oranmış gibi görünmeyebilir ancak bu istatistiki veride mesleki bir ayrımın olmadığı belirtmek isterim. Peki biz bu yazımızda böyle istatistiklerle mi boğuşacağız? Hayır...Ancak durum ortada. İşsizlik problemi var ve bu, genç bir yazılımcı adayı için çağın hastalıkları arasında sayılan Stres' ten daha büyük bir sorun olarak görülebilir. Dolayısıyla bu gün yazımızdaki konumuz şu olacaktır;

"İş arayan ve henüz bulamayan yeni mezun genç bir yazılımcı adayı, vaktini nasıl değerlendirebilir/değerlendirmelidir?"

İşe ilk olarak işsizliğin ne gibi problemlere yol açabileceğinden bahsederek başlamakta yarar vardır. Kendimizi en kötü senaryoya hazırlamanın yararı olabilir. Tabi geleceği umutla bakmamızı, son raddeye kadar mücadele etmemizi engellememelidir. Dilerseniz bir kaç madde ile içinde bulunabileceğimiz durumu irdelemeye çalışalım.

Donanımsal ve Yazılımsal Gereksinimler

Açıkça itiraf etmek gerekirse bilgisayar pahalı bir icattır. Hele ki Apple tarafında iseniz el yakan fiyatlara hazırlıklı olmalısınız. Her ne kadar günümüzde sayısız kredi kartı kampanyası ve taksitli alış imkanı olsa da, yazılımcıların bazı bilgileri öğrenebilmesi için iyi donanımsal özelliklere sahip bir bilgisayarı tercih etmeleri duruma göre gerekbilir. Şirketler bu ihtiyaçları çoğunlukla karşılarlar. Ancak sorun henüz iş bulamamış olmam��zdır. Örneğin şu sıralarda .Net Framework platformu ile paralel programlama konusuna eğilen bir yazılımcının çalışacağı bir bilgisayarın en az çift çekirdek işlemcili olması şarttır. Kaldıki, yeni mezun olan veya son sınıfını okuyan bir öğrencinin biriktirdiği para ile iyi donanımsal özelliklere sahip bir bilgisayar alması her zaman mümkün olmayabilir. Ancak bu noktada üniversitelerin öğrencilere sağladığı laboratuvar ortamlarının önemi ortaya çıkmaktadır. Üniversitenin bizlere sunduğu bu ortamları sonuna kadar kullanmak gerekir.

Yaşananlardan : Y.T.Ü. Matematik Mühendisliği bölümünü 1993 yılında kazandım. O yıllarda üniversite laboratuvarları yenilenmek üzereydi. Bilgisayar konulu ilk dersimizde elimizde 3.5" lik HD disketler olduğunu hatırlıyorum. Ms DOS işletim sistemi yüklü bilgisayarlar söz konusuydu. Hevesli bir öğrenci olarak 286'dan 368 tabanlı işlemcilere geçirilen bilgisayarlarda vakit harcamak için fırsat kolluyordum. Ne varki o yıllarda labarotuvarlarda çalışmanın belirli saatleri ve kuralları olurdu. Öyle saatlerce kalmak, istediğiniz zaman girip çıkmak veya yaptığınız çalışmaları USB gibi mucizevi aygıtlar ile eve götürmeniz de mümkün değildi. Her şeyden önce sistemi açmak için diskete yüklü olan işletim sistemini kullanmalıydınız. Nitekim çoğu bilgisayarda Hard Disk yoktu.Ancak artık durumun değiştiğini biliyorum.

Sakın o bilgisayarları küçük görerek "Bunlarda WPF çalışmaz, Visual Studio yok, 3D uygulama geliştiremem, az Ram var, yavaş bunlar vs..." demeyiniz. Commodore bilgisayarlarda 64 Kb alan içerisinde o herkesin başından kalkmadan saatlerce oynadığı oyunların geliştirildiğini hatırlayınız. .Net Framework uygulamarı geliştirmek için mutlaka Visual Studio ya sahip olmanız gerekmediğini biliniz. SharpDevelop gibi 3ncü parti araçların olduğunu, en kötü ihtimalle .Net Framework ve Notepad' in yeterli olacağını düşününüz. Yetmedi mi? Çok mu kötü bir konfigurasyon var? Neden C, C++ kullanarak driver yazmayı öğrenmeye çalışmıyorsunuz?Wink Şöyle bir düşünün. Etrafınızda tanıdığınız kaç kişi var; donanımlar için driver yazacak derecede iyi bilgisi olan veya işletim sistemlerini yamayacak kadar C++ döktüren...Buna göre şu sonuca varabiliriz; Üniversiteki ortamın sizlere sağladığı bilgisayarların konfigurasyonu kendinizi geliştirmeniz ve işe hazırlanmanız açısından sorun değildir. Eldeki imkanları etkin bir şekilde kullanabilme yeteneğini kazanma bu düşük konfigurasyonlu sistemlerden çıkartabileceğiniz en önemli derstir.

Eğitim Materyalleri

İşsiz kalan birisinin veya halen daha iş aramakta olan birisinin yeni bir şeyler öğrenme isteğini çeşitli eğitim materyalleri ile desteklemesi önemlidir. Ne yazık ki ülkemizde yazılan yerli kitapların çoğu kişisel görüşüme göre yetersiz ve vasat. Her şeyden önce büyük puntolar ile yazılıp sayfa sayısı fazla tutulan kitapların aslında boş yere ağaç kesimine neden olduğunu düşünüyorum. Bazı kitaplar ne yazık ki dış kaynaklı kitapların bire bir çevirisi olurken, bazıları MSDN' i Türkçeleştirmekten başka bir içerik sunmuyor. Dolayısıyla her zamanki gibi dış kaynakların çok daha iyi olduklarını ifade etmek istiyorum. Bu noktada yazılım sevdalılarının vazgeçilmeleri arasında yer alan korsan PDF kitapları kesinlikle uygun bulmuyorum. Bunun yerine online olarak okunabilen PDF sunan ve bunun için çok yüksek ücretler talep etmeyen Wrox, APress, O'Reilly, Addison Wesley vb... yayın evlerini tercih etmenizi öneriyorum.

Çok doğal olarak Amazon gibi siteler üzerinden ülkemize kitap getirtmenin yüklü maliyetleri olmakta. Özellikle en hızlı gönderi seçeneğini işaretlerseniz. Embarassed Bu nedenle belki bir kaç arkadaş bir araya gelerek birden fazla kitap sipariş edip, en azından taşıma ücretini eritebilirsiniz kanısındayım. Tabi mali duruma göre en isabetli kaynağın seçilmesi çok ama çok önemli. Öyleki, Amazon sitesine girip belirli bir konu üzerine yazılım kitaplarını aradığınızda onlarca sayfa ile karşılaşılmakta. Bu nedenle seçim yapmak için işaretlenmiş yıldız değerlerine ve kitaplar ile ilişkili yorumlara bakmak, kitap içeriklerini iyi bir şekilde etüt etmek gerekmekte.

Tabi şunu unutmamakta yarar var. Halen daha öğrenciysek, üniversitelerin kütüphanelerini mutlaka değerlendirmeliyiz. Her ne kadar akademik ağırlıklı yayınlar çoğunlukta olsa da en azından nesne yönelimli bir dilin anlatıldığı kaynaklara mutlaka ulaşabilirsiniz. Hatta diğer üniversitelerin kütüphanelerini misafir öğrenci olarak ziyaret dahi edebilirisiniz.

Yaşananlardan : Bizitek firmasına çalışmaya başladığım sırada iş arkadaşlarımdan birisinin elinde Visual C# ile ilişkili Microsoft Press' in bir yayınını gördüğümü hatırlıyorum. Şaşırtıcı ama bu yayın İstanbul Teknik Üniversitesi kütüphanesine aitti. Üstelik orjinal basımdı. Amazon' dan kitap almaya gerek var mıydı? Kaynaklar zaten kütüphanedeydi.

Tabi eğitim materyalleri arasında sayabileceğimiz en önemli malzemelerden birisi de görsel içerikli olanlarıdır. Bildiğiniz üzere bir resim onlarca kelimeden oluşan bir felsefeyi tek seferde ifade edebilir. Çok doğal olarak interaktif içerikli bir yayının zihinde daha kalıcı olması söz konusudur. Bu anlamda Channel9, NedirTv? ve benzeri toplulukların sunduğu kaliteli ve öğretici içeriklerden yararlanılabilir. Özellikle How To ile başlayan Screencast' ler başlangıç için idealdir. Diğer yandan Webcast(Webiner) yayınları da işsizlik dönemlerinde oldukça yararlıdır. Bu tip oturumlarda dünyanın öteki ucundaki uzmanları dinleme ve en önemlisi canlı olarak soru sorma şansınız bulunmaktadır. Microsoft, özellikle yazılım tarafındaki Webcast, Screencast gibi sayısız interaktif materyali ile bizlere çok önemli bir veri evrenini, ücretsiz olarak vermektedir.

Yazılım Firmalarının Öğrenciler için Sundukları

Staj dönemleri çok ama çok önemlidir. Tabi eğer öğrenci olarak staj yeri ayarlanabilirse. Nitekim günümüzde iş bulmak ne kadar zor ise, staj yeri ayarlamakta o derece zor. Ancak staj yeri ayarladıysanız kıymetini bilmenizde ve gittiğiniz yerde sizinle ilgilenen kimse yoksa dahi sonuna kadar durmanızda ve hatta kendinize iş çıkartmanızda yarar var. Mutlaka bulunduğunuz ortamda dikkatinizi çeken bir eksiklik olacaktır. Pek çok çalışanın vakit ayıramadığı/ayırmadığı için boşta kalan ama yapılırsa o şirkete katma değer sunan bir şeyler...Belki şirketin kullandığı yazılım için küçük bir ek modül...Yazamasanız dahi fikrinizi sahiplenip, olgunlaştırmanız, sunmanız ve karşınızdakileri kabullenmeleri için ikna edebilmeniz yeterlidir. Yeterliden de ötedir. Tarih boyunca çoğu staj hepimize anlamsız gelmiştir. Oysaki yıllar sonra bu staj hikayeleri CV' lerde gayet hoş duracaktır. Heleki yaptıklarınızı anlatacağınız ilk iş görüşmenizde. Bu nedenle öğrencilik zamanında yapılan stajların göz ardı edilmemesi gerekir. Özellikle bir yazılım firmasında yapılıyorsa part-time çalışmak için yalvarılması bile düşünülebilir. Ancak asla ve asla stajınızı naylon torba haline getirmeyin. Geleceğinizin söz konusu olduğunu unutmayın ve işsizlik oranlarını hatırlayın.

Internet

Internet' in son on yıllık zaman dilimi içerisinde geldiği nokta düşünüldüğünde bilgiye ulaşmanın en kolay ve hızlı yolu olduğu sonucuna varabiliyoruz. Ancak bir yazılımcı için Internet çok tehlikeli bir yerde olabilir. Bunun en büyük nedenlerinden birisi çok fazla bilgi olmasıdır. Hatta zaman zaman bu durum, "Bilgi Çöplüğü" olarakta yorumlanabilir, yorumlanmaktadır. Dolayısıyla ilerlenmek istenen yola ilişkin olarak doğru ve güvenilir adreslere ulaşmakta ve bu noktalardaki kaynakları takip etmekte yarar vardır. İşsiz kalan bir yazılımcı, bilgisayarı olmasa dahi herhangibir Internet Cafe' den dünyanın diğer ucundaki sunucuda duran makaleye ulaşabilir, okuyabilir ve gerekli bilgileri alabilir. Eğer öğrencilik devam ediyorsa elbetteki Internet Cafe' lerde para harcamak yerine(ki bunun pek çok yolu vardır, Chat yapmak, Facebook' ta dolanmak, Twittlemek, Oyun oynamak vs...) üniversitenin laboratuvar ortamını kullanmak düşünülebilir.

Tabi internet üzerinden kendinize Freelance işlerde bulabilirsiniz. WinkBu konu ile ilişkili pek çok site mevcuttur. Söz konusu sitelerde proje sahipleri, taleplerini ve nasıl bir yazılımcı aradıklarını, işin ne kadar sürede yapılması gerektiğini ücreti ile birlikte açık bir şekilde ifade ederler. Önce bir işle başlarsınız. Ancak başarılı oldukça alacağınız proje sayısı artar. Hatta kendinize ait bir fikri geliştirmek için gerekli maddi desteği dahi bulabilir istediğini yazılım geliştirme araçlarını satın alabilir veya yazdırtabilirsiniz.

Yaşananlardan : Çok yakın bir meslektaşım dışarıdan Freelance iş yaparak bir iş yerine bağlı olmadan uzun yıllar çalışabilmeyi ve iyi kazanmayı başarmıştır. Üstelik yüzün üzerinde başarılı projeye de imza atmıştır. Arkadaşım o kadar çok projede görev almıştı ki neredeyse her konuşmamızda ağzından yeni bir fikir çıkar veya benim önerdiğim fikirlerin neden olamayacağını ya da olması için ne gerektiğini, nelere dikkat edileceğini söylerdi.

Proje tecrübesini iş başvurularında gösterebilmek çok önemlidir. İş verenler tecrübeye, proje çeşitlerine, karşılaşılan zorluklara bakarak daha iyi karar verebilir. Ayrıca adayın şansı proje tecrübesine bağlı olaraktan çok daha fazla olur. İşsiz olan birisi evde miskin miskin otururken, "İyi de nasıl bir tecrübe sunacağım ki?" dememeli, az önce bahsettiğim Freelance sitelerden yararlanarak başlangıç için gerekli proje tecrübesini tamamlamaya uğraşmalıdır.

Takip Edilmesi Gereken Blog Listesi(Sizin OPML içeriğiniz)

Günümüzün bilgi sunumu açısından en önemli kaynakları arasında Blog' lar yer almaktadır. Bundan yıllar önce Community' ler ne kadar ön plana çıktıysa, son yıllarda Blog siteleri aynı önem derecesinde ön plana çıkmaktadır. Özellikle Blog' ların RSS, Atom gibi formatlarda Feed içeriği sunmaları nedeniyle, kişisel bilgisayarlarımızdan, PDA cihazlardan ve cep telefonlarından kolayca takip edilmeleri söz konusudur. İş arayan ve işsiz bir halde evde oturan birisinin her gün düzenli olarak yapması gerekenler arasında, günde en az iki kere diş fırçalamak, üç öğün yemek yemek, aşırı tatlı/tuzlu yiyeceklerden uzak durmak, gazete okumak, uyumak ve liste olarak tuttuğu Blog' ları takip etmek yer alır. Tabi blog deyince yazılım sektörünün öncüleri arasında yer alan isimlerin takip edilmesinde yarar vardır. Sadece teknik konuların ele alındığı bloglar ile yetinmemek gerekir. Ürün grupları, pazarlama stratejileri, gelecek vizyonları ile ilişkili olarak yazılarını yayınlayan bireylerin Blog girdilerini de takip etmek önemlidir. Bu aşamada Feedreader gibi araçlardan yararlanarak n sayıda Blog' u tek bir uygulama içerisinden takip edebileceğinizi belirtmek isterim. Başlangıç için size bir OPML(Outline Processor Markup Language) listesi vermemi ister misiniz?

feedbro-subscriptions.opml (29,89 kb)

Tekrardan görüşünceye dek hepinize mutlu günler dilerim.

Yorumlar (11) -

  • Tweeter'dan takip ederken atılan başlığın özgür yazılım günlerinde Nedim Akay'ın yapacağı konferansa paralel bir şey olduğu yanılsamasıyla geldim bloğa, iyi de oldu aslında.Günümüz genç yazılım adaylarının asıl sorunu bilgiye ulaşmaktan ziyade sektörün taleplerine cevap verebilecek yetiye ve tecrübeye sahip olmamalarından kaynaklandığını düşünüyoruz ancak bu genelde yanlış bir kanı.Gerek sosyal medyanın efektif kullanımı noktasında, gerekse bilgiye erişim noktasında çok daha iyi koşullarda yetişen bir nesil var önümüzde.Misal artık öğrenciler eğitimi sırasında yurt dışı öğrenci değişim programlarıyla (Erasmus vb. yada work and travel önemli değil) çok daha yetkin bir ingilizce pratiğe sahip oluyorlar.Yada John Hopkins universty nin veya MIT nin OCW si ile alacağı lab. dersleride dahil bir çok farklı kaynaktan alternatif sunumlara,videolara veya materyallere erişebiliyorlar.Bence temel sorun şirketlerin ve kurumların bu yeni taze yetişmiş insanlara gerekli imkanları sunmak yerine yeteneklerini sömürmesinden kaynaklanan karşılıklı bir güven sorunu var ortada.Bu süreçten daha önce geçmiş birisi olarak özellikle sermaye ve iş veren kesiminin ciddi bir vizyon yetisizliğine yada art niyete sahip olduğunu düşünüyorum.Keza universte eğitimi alan bir gencin kendi eğitimi için yaptığı harcamanın (Kimse kusura bakmasın eğitim, insanın kendine yaptığı kişisel bir yatırımdır ve bununda bir maliyeti vardır) sonucu aldığı diploma ile ona sunulan koşullar karşısında müthiş bir adaletsizliğin olmasından kaynaklı insanlar artık kurumlara karşı ciddi bir güven erozyonu yaşıyor.csharpnedir.com daki Oğuz beyle olan bir yazışmamızda ki (İki matematik bölümü muzdaribi olarak mailleşmelerimizden) kaynaklı tavsiyelerine uyup bir dönem uluslararası bir şirkette düşük denilebilinecek bir ücretle uzun süre çalışıp iyi bir pozisyona kadar yükseldim.Ancak şu an ki durumda diyebilirim ki kriz gerekçeli mazeret olamaz (Çoğu şirketin karları 2/3 kat artmıştır ve çoğusu da personel tasfiyesine giden şirketlerdir).Sorun yazılım sektöründe çalışan ve çok yüksek katma değer katan bizlerin, gerek geliştirme standartları koyma noktasında, gerekse ücret standartlarını netleştirmek noktasında örgütlü olmamamızdan kaynaklıdır.Açık ve acı bir gerçek koymak gerekiyor ortaya.Buradaki tüm suç bize ait çünkü.
  • Bizitek gibi bir firmada ben kitap göremedim ve kitap okuyacak zaman olduğunuda düşünmüyorum. Kişi iş yerine kendine uygun işi bulmaya çalışmalıdır ve para gibi konuları ilk zamanda geri planda tutmalıdır. Fikirlerinize tamamıyla katılıyorum.  

    İyi çalışmalar.
  • Bir dönem üst orta düzey yönetici olarak, bende aynı üslup la eleman alıyordum ancak ortadaki sorunu görmek için ayrı bir efor sarf etmeye gerek yok.Sadece zaman ve biraz uygulama geliştirmedeki analiz kabiliyetini gündelik hayatta da kullanman kafi.Tekrar ediyorum sorun bir sistem sorunudur.
  • hocam sonunda bu tarz bir yazı geldi, özellikle bu tür tecrübe paylaşımlarının çok verimli olacağı kanaatindeyim devamının gelmesi dileğiyle Smile
  • Yazılımcılar için bilgilendirici bir yazı olmuş, Burak Hocam  tebrikler.
       Öncelikle yazılım sektöründe işsizliğe deyinicek olursak, benim görüşüm olarak; başarılı bir yazılımcının açıkta kalması veya işsiz kalması çok düşük bir olasılık, eğer bir yazılımcı başarısını kanıtlamış toplumda sayılı yazılımcılar arasına girebilmişse, bir çok şirkette rahatlıkla iş bulabilecektir. Bana soracak olursanız , işsizlik konusu kişinin kendi başarısı ve davranışları ile ilgilidir. Bir kişi çalıştığı şirkette işlerini zamanında teslim ediyorsa ve davranışlarında bir kusur yoksa , neden işten çıkarılsın.

         Yazılım, zor bir meslek ve stresi çok yüksektir. Yazılımcı olacak kişinin gereğinden fazla emek göstermesi , araştırmacı ve yeniliklere açık ve takip eden birisi olması gerekir.

         Burak Hocam, çalışmalarınızda başarılar dilerim .
  • 10 numara yazı olmuş. okumaya doyamadım gerçekten tek solukta bitriverdi.
    aslında bu tarz konuların yer aldığı bir kitap çıkarsanız süper olur.
    teknik dışı tecrübe ve fikir aktarımı yaptığınız yazıların devamını bekliyoruz.
  • Merhabalar Burak hocam ; yine süper bir yazı olmuş.Ben size söylüyorum bir kaç seneye kalmaz bir kitap hazırlığı olur Smile Güzel de olur.Yüreğinize Sağlık...
  • Süper bir yazı, ellerinize sağlık Burak Hocam,
    biz yolun başında gençlere iyi yol gösteriyorsunuz,
    Çok teşekkürler...
  • hocam yakın bi zamanda arkadaslarla oturup konusurken eger siz bir yazılımcının kariyer planması adında bir kitap cıkarır ve içinde yazılımcılar için kariyer planlaması ve kişisel gelişim uzerine tecrubelerinizi paylasırsanız o kitap bir cok arkadas için cok guzel bi kaynak olcaktır. Eger boyle birşey dusunurseniz -ki daha önemlisi vakit ayırabilirseniz- yapmıs oldugunuz yuzlerce guzel işlere gerçekten cok guzel bir iş daha eklemiş olcaksınız.
    Makale için ayrıca teşekkürler..
  • Bende kardeşim ilk Boğaziçi Bilgisayarı kazandığında, daha doğrusu kazanacak kadar puan tutturduğunda, 2009 yılında üniversite seçim yaparken Chip Online Blog sayfasında böyle işsizlik ve bilgisayar mühendisliği ile ilgili bir yazı (www.chip.com.tr/.../...ayar-muhendisligi_3359.html) yazmıştım.

    O zaman bu yazıya yorum yapan Chip Online okurları arasından kendimce yaptığım istatisliğe Smile göre, herkesin bilişim teknolojilerine korkuyla yaklaştığını görmüştüm.

    Çok değerli bir yazı, yazılanları uygulayabilen öğrenci için ne mutlu.
  • Oksimoron gibi baslikmis. Yazilimci icin issizlik mumkun degildir. 2 yil bir yerde calismasa kendi programini cikartir. Olmadi yeni bir kac dil veya yaklasim ogrenir. Olmadi fizibilite yapar. En olmadi gelen sacma sapan is tekliflerini kimseyi kirmadan reddetmek icin yollar arar. Smile

Yorum ekle

Loading