Merhaba Arkadaşlar,

Çok fazla üniversite gezen birisi değilim aslında. Bazı profesyoneller gibi sayısız etkinliğe katıldığımı ifade edemem. Ancak davet geldiğinde ve çalıştığım kurumlar buna müsade ettiğinde elimden geldiğince katılmaya çalışırım.

Bu hafta içerisinde mezun olduğum Yıldız Teknik Üniversitesinin, Kalite ve Verimlilik Kulübü tarafından düzenlenen etkinliklerine 45 dakikalık bir oturum ile katılma fırsatı buldum. (Etkinlikte önemli isimler bulunmaktaydı ve hatta onlardan birisi de çalıştığım firmanın CIO’ su Hüseyin Sivri Bey idi)

Davet edildiğim etkinliklerde çoğu zaman teknik konular ile yer aldım ama, zaman zaman yazılımcılara bazı fikir ve ipuçları verebilecek kariyer odaklı sunumlarım da oldu. İşte bu etkinlikte de “Geleceğin Programcısı” başlıklı bir oturumla katılımcılara fikir vermeye, vizyon kazandırmaya  ve olaya farklı bir açıdan bakmalarına yardımcı olmaya çalıştım.

Sunumdaki temel amaç özellikle üniversite öğrencisi olan gençlere, yeni mezun olacak yazılımcı adaylarına ve yazılım alanında ilerlemek isteyenlere sektörün nabzını ulaştırıp bazı tahminlerde bulunmaktı.

Organizasyon son derece profesyonel hazırlanmıştı. Birbirinden şık gençlerin ellerinde telsizler ile sürekli haberleşerek iletişimde oldukları bir etkinlikti.

Yanımda bilgisayar götürmüştüm eski bir alışkanlık olarak ama gerek dahi yoktu. Nitekim masada yaka mikrofonu, laptop, Powerpoint uygulamasının son sürümü, çekimi yapan yüksek kaliteli kameralar, fotoğrafçılar vs zaten hazırdı. Hatta yanımda getirdiğim uzaktan kumanda cihazına bile gerek kalmamıştı. Çünkü orada bir tane vardı

Her işin başında profesyonelleri yer alıyordu. Ama asıl profesyonellik organizasyonda görev alan gençlerin sahip oldukları girişimci ruh, alçak gönüllülük, ilgi ve en önemlisi iştahlarıydı.

Organizasyonda baştan sona dek benimle iletişimde olan ve daveti gerçekleştiren başta Kahan Akarca olmak üzere tüm kulüp üyelerine, organizasyona katkıda bulunanlara ve zaman ayırıp gelen, sabırla dinleyen değerli katılımcılara ne kadar teşekkür etsem azdır.

Etkinlik için şirketimden aldığım yıllık izinlere hiç acımadım bile. İyiki de almışım

Peki etkinlikte neler yaptık?

Biraz geçmişe baktık. Rahmetli Dennis Ritchie’ yi yaad ettik. Programlama dillerinin evrimini inceledik. Eskiden sadece Bilgisayar Programcısı olarak görülen yazılım ünvanlarının günümüzde nasıl dallandıklarına, artık ne kadar çok pozisyon olduğuna, uzmanlaşmanın önemine, klasik bir günümüz geliştiricisinin(Developer) ne gibi karakteristik özellikleri bulunduğuna ve bir tahmin yürütmek için gelecek vaat eden trendlere baktık. Hatta yeri geldi Commodore 64’e, Atari’ ye, Amiga 500’ e ve Toy Story’ ye kadar uzandık

Sunumum 45 dakikalık bir oturumdan oluşmaktaydı…Kısaydı…Biraz eğlenceli ve renkli olması gerekiyordu ama aynı zamanda doğru mesajları da verebilmeliydi. Etkinliğin video kayıtları yayınlanırsa eğer sizlere de blog üzerinden mutlaka paylaşıyor olacağım.

Sunuma Skydrive üzerinden erişebilirsiniz.

Eğitim

Etkinlik haftasının ilerleyen günlerinde ise Lab ortamında 6 saatlik bir C# Eğitimi içerisine dahil olduk. Çok doğal olarak bir Programlama Dilini 6 saat içerisinde anlatmak özellikle de teorisyen yaklaşırsak ne mümkün ne de verimli bir çalışma. Bu sebepten uçtan uca örnek bir projenin geliştirilmesine ve bu sırada karşılaştığımız bazı kavramlara değinerek ilerlemeye çalıştık.

Bu yaklaşımdaki en büyük sebeplerden birisi de, “sektörde biz yazılımcılar ne yapıyoruz?” u genç arkadaşlarımıza biraz olsun gösterebilmek idi. Olayın sadece if, for ya da class yazmak, türetmek olmadığını ısrarla vurguladık. Yazılımın aslında bir ürünü ortaya çıkarmak için gerekli süreçlerin işlenildiği, ekip işi olduğu ve pek çok materyalin bir arada kullanıldığı, programlama dillerinin(hatta Framework’ lerin) ise bu noktada sadece birer araç olduğunu anlatmaya çalıştık.

Yaklaşımımızı özetleyen bir örnek; .Net Common Type System’ in önemli bir parçası olan Interface’ in nasıl yazıldığını değil, ne amaçla var olduğunu ve ne gibi işler için kullanılabileceğini anlamak…

Bu sebepten örneğimizin içerisinde Repository Pattern’ den Entity Framework’ e(Sadece üretmedik, üretilenin içine bakıp neden, niçini tartıştık), Unit Test’ ten WCF Servicelerine, generic mimariden, LINQ Expression’ lara kadar Framework’ ün pek çok parçasına yer verdik. Bunları görürken aslında C#, Java gibi dillerin ortak karakteristiklerinden olan Object Oriented Programming temellerine de atıfta bulunmaya çalıştık.

Önümüzdeki sene tekrar Y.T.Ü. ile birlikte olmak dileğiyle